Yumurtalık kanseri (over kanseri) nedir?
Yumurtalıktan köken alan 3 tip tümör mevcuttur. Birincisi iyi huylu (benign) tümörler, ikincisi borderline dediğimiz düşük malignite potansiyelli over tümörleri, üçüncüsü de malign dediğimiz kötü huylu, yani halk arasında kanser olarak bilinen tümörlerdir.
İyi huylu tümörler genellikle tekrarlama eğilimi göstermezler. Borderline dediğimiz tümörlerin nüks etme eğilimi vardır ama çok yavaş gelişirler. 15-20 yıl gibi zamanlarda nüks edebilecek tümörlerdir. Kötü huylu tümörler ise daha kısa zamanda kendisini gösterir. Tekrarlama ve hayatı tehdit etme eğilimi olan tümörlerdir.
Over kanserlerinin yüzde doksanını over yüzey epitelinden köken alan epitelyal tümörler oluşturur. Ardından görülme sıklığına göre germ hücreli tümörler, seks kord stromal tümörler ve metastatik tümörler gelir.
Toplam 4 grupta incelenen epitelyal over kanseri, kötü seyirli bir hastalıktır. Sinsi bir şekilde ilerler ve bu nedenle de ?silent killer=sessiz katil? olarak adlandırılır.
Over kanseri kadınlarda kansere bağlı en yaygın beşinci ölüm sebebidir ve tüm jinekolojik kanserlerin en ölümcülüdür.
Yumurtalık kanserinin yaşam boyu gelişme riski, ortalama 70 yıllık ömürde, yüzde 1.4 olarak raporlanır. Bilgilerimiz bu kanser türünün büyük kısmının kadına özgü olduğunu gösterir. Ancak %10'luk kısmında genetik mirasın rol oynar. Özellikle genetik mirasın rol oynadığı grupta, yıllık yapılacak kontroller ile over kanseri erken dönemde tespit edilebilmektedir.
Over kanseri kadınlarda şişkinlik, karın ağrısı, dolgunluk hissi ile belirti verir. Ancak bunlar geç dönem hastalık belirtileridir. Hastaların %50'sinde ise kansere dair herhangi bir şikayet görülmez.
Bu nedenle, over kanserlerinin erken evrelerinde kesin tanı ve etkili tedavi için acil ve karşılanmamış bir tıbbi ihtiyaç söz konusudur. Oysaki serviks ve meme kanserinde multidisipliner tedavi yöntemlerii, tarama ve tanıdaki ilerlemeler sayesinde hayatta kalma oranı >%90'dır.
Yumurtalık kanseri, özellikle de yüksek dereceli seröz kanseri için rasyonel ve etkili tarama ve kanser önleyici stratejiler geliştirmek, bu hastalığın kökeninin daha iyi anlaşılmasını gerektirir.
Sürekli ovulasyon teorisi, uzun süreli hormon kullanma, ileri yaş, doğum yapmamak, erkenden adet görmek ve geç menopoz; endometriyozis, polikistik over sendromu, genetik sebepler, sigara, talk-asbestos ve obezite yumurtalık kanserinde risk faktörü olarak karşımıza çıkar.
Tüpün çıkartılması veya tüplerin bağlanması, histerektomi, ooferektomi, oral kontraseptifler ise risk azaltan faktörler arasındadır.
Over kanserlerinin teşhisi anamnez, bimanuel pelvik ve abdominal muayene, rektal tuşe inguinal ve supraklavikuler LAP muayenesi, ultrasonografi, CT/MRI?ın yanı sıra diğer görüntüleme yöntemleri, tümör markerları kullanılır.
Kanserin evresine göre cerrahi tedavi, kemoterapi, immunoterapi, Gen terapileri, sınırlı yerlerde radyoterapi ve destek tedavileri kullanılır.
Yorumlar